"Willkommen" heißt dieses türkische Wort, das dort vielerorts Programm ist. Viele negative Schlagzeilen und Missverständnisse gibt es momentan zwischen Europa und der Türkei. Kann man es jetzt überhaupt wagen hinzufahren??? Nun, ich wählte einen Kompromiss, mied Großstädte und Menschenansammlungen und zog mich in das Taurus-Gebirge zurück. Der Taurus ist ein rund 1500 km langer, in der Türkei gelegener Teil eines komplexen alpidischen Ketten-Gebirgssystems in Vorderasien, welches das anatolische Hochland vom Mittelmeer und vom mesopotamischen Tiefland trennt. Heute möchte ich Euch gerne zeigen, was für eine herrliche Landschaft und welche botanischen Schätze ich auf meinen Exkursionen fand. Ich fürchte, es wird ein langer Post und hoffe die Bilder sind für Euch interessant genug, dass Ihr die 14-tägige April-Reise bis zum Ende mitmachen wollt.
Sayın Orman Yüksek Mühendisi Turgut Yılmaz'a, birçok bitkilerin tesbit ve tanınmasındaki yardımlarınız için size teşekkür ediyorum. Bana bu güzel yerleri gösteren ve fotoğraflarını çekebilmem süresince beni sabırla bekleyen arkadaşlara, Prof. Dr. Zeki Yıldırım'a özellikle teşekkürlerimi sunuyorum. Nisan ayında Toros Dağlarındaki birçok Türkiye bitkilerini, kısmen de endemik türleri tabii yetişme muhitlerinde ziyaret etme fırsatını buldum. Lütfen yurdunuzun muhteşem manzaralarını ve harika çiçeklerini keyifle izleyin.
Der Saldasee, nahe Burdur, ist ein geologisches Phänomen. Mit 185 Metern ist er der tiefste See der Türkei und der dritt tiefste der Welt. Außerdem gilt er als der sauberste See der Türkei und ist weltweit der zweit sauberste See. Im Wasser finden sich Felsen die mit Magnesium angefüllt sind. Wer einen weiteren Fundort dieser weißen Steine sucht, muss schon mit einer Rakete bis zum Mars fliegen.
Burdur ilinin yakınındaki Salda Gölü jeolojik bir fenomen (görüngü) dir. 185 m. derinliği ile türkiyenin en derin ve dünyanın ise üçüncü sıradaki en derin gölüdür. Ayrıca Türkiyenin en temiz suyuna sahip olan bu Göl, Dünya çapında en temiz suyu ile ikinci sırada yer alır. Gölde bulunan Magnezyum yüklü beyaz kayaların eşini başka bir yerde görmek isteyenin bir roket ile Mars'a uçması gerekir ,orada da bu kayaların aynısı bulunur.
Die erste Blume, die ich entdeckte, war eine endemische Zwiebelpflanze. Im Laufe meiner Reise fanden wir sehr viele besondere und seltene Pflanzen, eine der sicher mit am meisten gefährdetsten Pflanzen am Naturstandort ist diese Fritillaria saldaensis.
Fritillaria saldaensis oldukça hassas olan endemik bitkiler konumundadır.
Auch dieser kleine Zwerg-Ginster, Genista burdurensis hat ein sehr beschränktes Habitat. Der kleine Strauch wurde erst 1964 gefunden.
Keza, Genista burdurensis (Baklagiller) sadece Salda Göl'ü civarında bulunur. Bu bodurçalı ilk defa 1964 yılında bulundu.
Dieses herrliche Muscari racemosum, eine gelbliche Traubenhyazinthe, gehörte zu den wenigen, die noch nicht verblüht waren.
Bu güzel sarı Muscari racemosum (Müşkürüm) halen çiçekli birkaç örnekten birisiydi.
Etwa 40 km von Antalya entfernt wollte ich mir etwas die Füße vertreten. Aber ein Blick durch den Kiefern-Schleier am Parkplatz öffnete die Aussicht auf dieses Trockenbett eines Gebirgsflusses mit reizvollen Uferpflanzen.
Antalyadan yaklaşık 40 km.uzaklıktaki bir yerde arabamızla durduk. Yaşlı çam ağaçları arasındaki kuru bir nehir yatağının kenarlarında çok güzel ve çekici kıyı bitkilerini gördük.
Besonders hübsch fand ich das gerade aufblühende Onopordum acanthium L. mit dem Trivialnamen "Eselsdistel". Diese Distel hat wohl Modell gestanden für das Wappen des schottischen Königshauses.
Onopordum acanthium L. (Adi eşekdikeni) şimdi çiçeklenmeye başladı. Bu deve dikeni İskoçyalı Kraliyet'in Hanedanarmasını tasvir ediyor.
Tordylum apulum, der Apulische Zirmet wächst im gesamten Mittelmeerraum. Die zarten Blüten entwickeln sich im Samenstand zu einem karnevalistischen Farbfeuerwerk.
Tordylum apulum (Küçük geyikotu) tüm Akdeniz bölgesinde yetişir. Narin yapılı çiçekleri daha sonra çekici renkteki tohum yuvası içinde gelişirler.
Ganz in der Nähe des Zirmet blühte eine zarte Salvia viridis. Was habe ich mich schon abgestrampelt, um Samen oder Pflanzen dieses Salbei in meinem Garten anzusiedeln. Leider lieben mich diese Einjährigen nicht nicht so wie ich sie.
Narin yapılı Salvia viridis (Mortepeli adaçayı)' in birçok kereler tohumlarını Münih yakınındaki kendi bahçeme ektim ama ne yazık ki, benden hoşlanmadıkları için sonuç alamadım. En azından burada onların resimlerini çekebildim.
Orobanche crenata ist ein Parasit der sich bevorzugt in Klee-Nestern (Fabaceae) ansiedelt.
Orobanche crenata (Yergöbeği,Zıpır) bir asalaktır, Trifolium (Baklagiller = Fabaceae) ile birlikte yaşayıp büyümeyi sever.
Gleich hinter der Stadtgrenze von Antalya geht es steil nach oben ins Gebirge. Bis ungefähr 800 Meter Höhe begleiten kleine Dörfer oder einzelne Bauernhäuser die schmale Straße. Dann wird es noch steiler und noch enger und nur die Neugierde auf das Schild 'Peony Garden' lässt mich meine Angst vor dem Abgrund verdrängen. Ein letzter Blick auf Antalya samt Mittelmeer und die Kiefern, Tannen und Zedern verschlucken uns im ewigen Grün der Herren-Berge, die von den Türken "Bey Dağları" genannt werden.
Antalyanın kuzeyindeki şehir sınırında, dağların yüksekliklerine doğru tırmanan dik yokuşlar yer alır. Dar bir yoldan 1200 m. yüksekliğe ulaştık. Gördüğüm 'Peony Garden' (Şakayık Bahçesi) tabelasının merakı, aşağıdaki derinlikleri seyretme korkumu bastırdı. Akdeniz ile birlikte Antalya'ya son bakış ve arkadan Bey Dağlarındaki hedefe ulaştık.
Limodorum abortivum var. rubrum war sicher eine der attraktivsten Orchideen, die ich fand. Aber wir fuhren weiter, dem nächsten Schild 'Peony Garden' nach, es ging immer noch höher hinauf und ich rutschte immer tiefer in meinen Autositz hinein!
Limodorum abortivum var. rubrum, (Morkuşyuvası), Toros Dağlarında bugünkü hedefimize ulaşmadan kısa bir süre önce gördüğüm, en çekici Orkide idi.
Limodorum abortivum var. rubrum, (Morkuşyuvası), Toros Dağlarında bugünkü hedefimize ulaşmadan kısa bir süre önce gördüğüm, en çekici Orkide idi.
Unglaublich, was uns dann in ca. 1300 m Höhe erwartete. Hunderte Paeonia turcica in rosa, pink und dunkelstrot standen im Hang. Prof. Hong De-yuan, von der Akademie der Wissenschaften in Peking arbeitete viel in der Nomenklatur der Päonien. Er erklärte vor einigen Jahren Paeonia turcica zum Synonym von P. kesrouanensis. Was soll ich Euch sagen - es ist mir egal - für mich wird das immer Paeonia turcica bleiben, denn dieser wunderbare Anblick war einmalig und unvergesslich.
İnanılmaz, yaklaşık 1300 m. yükseklikte pembe, koyu pembe ve koyu kırmızı renklerdeki yüzlerce Paeonia turcica ( Türk şakayıkı ) yamaçta durup bizi bekliyordu. Peking'de Bilimler Akademisinde görevli Prof.Hong De-yuan, Şakayıkgiller Familyasının ilmi isim yapıları konusunda çalışmalar yapmıştı .Onun açıklamasına göre, Paeonia turcica P. kesrouanensis ile eşanlamlıydı. Sizlere ne diyebilirim ki - bana göre farketmez - benim için Paeonia turcica daima hafızamda kalacak ve bu harika görüntüyü asla unutmayacağım.
İnanılmaz, yaklaşık 1300 m. yükseklikte pembe, koyu pembe ve koyu kırmızı renklerdeki yüzlerce Paeonia turcica ( Türk şakayıkı ) yamaçta durup bizi bekliyordu. Peking'de Bilimler Akademisinde görevli Prof.Hong De-yuan, Şakayıkgiller Familyasının ilmi isim yapıları konusunda çalışmalar yapmıştı .Onun açıklamasına göre, Paeonia turcica P. kesrouanensis ile eşanlamlıydı. Sizlere ne diyebilirim ki - bana göre farketmez - benim için Paeonia turcica daima hafızamda kalacak ve bu harika görüntüyü asla unutmayacağım.
Anläßlich der Expo 2016 in Antalya wurde die Paeonia turcica zur Symbol-Pflanze der Schau erklärt.
Antalyada, Expo 2016 vesilesiyle, Paeonia turcica için sembol - bitki olarak açıklayıcı gösteri yapılmıştı.
Antalyada, Expo 2016 vesilesiyle, Paeonia turcica için sembol - bitki olarak açıklayıcı gösteri yapılmıştı.
Die Türken nennen sie auch liebevoll "Ayı Gülü", was Bärenrose bedeutet. Wir hatten das große Glück, diese Staude zur Hauptblüte-Zeit (März-April) erleben zu dürfen.
Türkler onu , sevgi dolu ''Ayı Gülü'' olarak adlandırır. Şansımız vardı ki, bu kökünden devamlı süren uzun ömürlü otsu bitki, tam çiçeklenme (Mart - Nisan) zamanındaydı.
Auf der Rückfahrt nach Antalya winkte uns eine Euphorbia ridiga zu.
Antalya'ya geri dönüş yolculuğumuzda bir Euphorbia ridiga (Boya sütleğeni ) bize el salladı.
Antalya'ya geri dönüş yolculuğumuzda bir Euphorbia ridiga (Boya sütleğeni ) bize el salladı.
Der nächste Ausflug führte uns zu den Weideflächen über dem Dorf Kaplanlı Köyü. Zwischen einzelnen Wacholderbäumen hat sich eine bizarre Landschaft gebildet.
Sonraki gezimizde Kaplanlı Köyü mera'sına gittik, Burası, bireysel Ardıç ağaçları ile tuhaf bir manzara konumundaydı.
Auf den Weideflächen wachsen niedrige, sperrige Polsterstauden wie Acantholimon acerosum ssp. acerosum var. acerosum.
Bu mera'da yüzeysel tabaka halinde uzun ömürlü otsu bitkiler yetişir. Acantholimon acerosum ssp. acerosum var. acerosum ( İğnemsi çobanyastığı ) gibi.
Tüy çiçekli küreçiçeği - Globularia trichosantha ssp. trichosantha
Besondere Freude machte mir die kleine Iris pumila ssp. attica.
Küçük Iris pumila ssp. attica (Meşesüseni) özellikle hoşuma gitti.
Als wir uns einer Schafherde nähern kommen langsam 2 Kangals auf uns zu. "Karabaş" auf deutsch: "Schwarzkopf" wird dieser Hütehund auch genannt. Seine Geschichte reicht möglicherweise bis 10 000 v. Chr. zurück, wo er bereits den Hirten-Nomaden treue Dienste leistete. In seiner heutigen Form gibt es ihn seit dem 12. Jhdt..
Biz , bir koyun sürüsünün yakınına geldiğimizde iki Kangal köpeği yavaşça üzerimize doğru gelmeye başladı. Bu çoban köpekleri ''Karabaş'' olarak da adlandırılır. Onların geçmişleri muhtemelen MÖ. 10 000 yıllarına kadar uzanır. Geçmişte olduğu gibi halen göçebe çobanlara sadakatle hizmet veren bu çoban köpekleri 12. yüzyıldanberi, formlarını bugün de aynen muhafaza etmişlerdir.
Fürchten muss man die Hunde nicht, sie konzentrieren sich ausschließlich auf ihre Aufgabe, die Herde zu schützen.
Korkunun ne olduğunu bilmeyen bu köpekler, görev olarak sadece sürülerini korumak için konsantre olmuşlardır.
In der näheren Umgebung von Bucak fanden wir am nächsten Tag Daphne sericea.
Ertesi gün Bucak çevresinde Daphne sericea'yı (Tavukçiçeği) bulduk.
Mavi köpekdili - Cynoglossum creticum
Düğünçiçeği - Ranunculus marginatus
Ein weiterer Exkursions-Höhepunkt war der Besuch des 'Yazılı Kanyon' Naturschutz Parks. Hier entdeckten wir die meisten Pflanzenarten eingebettet in eine herrliche Fluss-Landschaft.
Daha sonraki Araştırma Gezimizin doruk noktası, Yazılı Kanyon Tabiat Parkı'nın ziyaretiydi. Burada çok çeşitli bitki türlerini güzel bir nehir manzarası içinde bulduk.
Tirşik pancarı - Arum dioscoridis var. dioscoridis
Kırım emzikotu - Onosma tauricum var. tauricum
Yaban Keklikçiğdemi - Gladiolus illyricus
Doğu çayır sedefi - Thalictrum orientale
Anadolu salepotu - Orchis anatolica
Taçlı kırlalesi - Anemone coronaria
Auf dieser sonnigen Wiese mußten wir leider umkehren. Eine Holzbrücke brachte uns auf die andere Seite des Kanons und ich durfte den Spuren des heiligen Paul folgen und ein Stück auf dem St.Pauls Weg bis zum Parkplatz zuückgehen.
Ne yazık ki bu güneşli çayır üzerinden geri dönmemiz gerekiyordu. Tahta bir Köprü bizi Kanyon'un karşı tarafına taşıdı ve geri dönüş için St. Paul yolu üzerinde biraz yürüdüm.
Ein weiteres Dorf das wir besuchten war Bügdüz. Dort gab es viele Obstbäume, aber ein Stück weiter oben fanden wir wieder nur Weideplätze für Tiere. Aber wir sahen auch weitere Pflanzenschätze.
Daha sonra Büğdüz köyünü ziyaret ettik. Orada birçok meyve ağaçları yetişiyor. Biraz daha ilerde hayvanlar için otlak alanına tekrar rasladık, çeşitli değerli bitkiler de gözümüzden kaçmadı.
Pisi otu - Ajuga chamaepitys ssp.chia
Akyıldız - Ornithogalum alpigenum
Kuşlâlesi - Adonis aestivalis ssp. aestivalis
Ein künstlich angelegter See auf einer Hochebene dient als Wasserreservoir. Wenn in der Nähe ein Waldbrand entsteht, nehmen die Hubschrauber hier das Löschwasser auf.
Yayla'da bulunan suni bir göl, su rezervasyonu amaçlı hizmet veriyor. Bu Göl'ün ikinci mühim hizmeti de, orman yangınlarının söndürülmesi işinde görevli helikopterlerin su ikmalini sağlamasıdır.
Im Kızıldağ Milli Parkı erheben sich majestätische Libanon-Zedern (Cedrus libani) in den Himmel. Der Zedern-Bewuchs im Taurus-Gebirge hat sich auf natürliche Weise entwickelt.
Kızıldağ Milli Parkında muhteşem görünümlü Lübnan Sedirleri (Cedrus libani) adeta gökyüzüne yükselir. Toros Dağları, bu Sedir ağacının tabii yetişme muhitidir.
Eine willkommene Abwechslung auf einer Wald-Lichtung ist diese griechische Landschildkröte, die sich nicht bei ihrem Mittagsmahl stören lässt.
Orman içindeki aydınlanma ile hoş bir rahatlamaya kavuşan bu yunan kaplumbağasını, onun öğle yemeğinde rahatsız etmedim.
Gelineli - Papaver dubium
Fritillaria whittallii hat so auffällige Blüten-Glocken, dass ich es schon vom fahrenden Auto aus erkennen konnte.
Fritillaria whittallii (Boynubükük) ni gösterişli çan çiçekleri ile arabadan dışarı bakarken tanıyabildim.
Muscari armeniacum und Muscari anatolicum (ohne Foto, endemisch) sind gerne vergesellschaftet.
Doğu dağsümbülü ve Anadolu dağsümbülü (fotoğrafı yok , endemik) birlikte gelişmeyi severler.
Üçgensi obrizya - Aubrieta deltoidea L.
Diese Schafherde hat sich einen Esel als Beschützer auserkoren.
Bu koyun sürüsünün koruyucusu olarak bir eşek seçilmiş.
Der fischreiche Beyşehir See ist der drittgrößte See der Türkei. Er hat die wichtige Aufgabe die Konya-Ebene zu bewässern.
Beyşehir gölü, zengin balık varlığı ile Türkiyenin üçüncü büyük gölüdür. Konya ovasını sulaması için önemli bir göreve sahiptir.
Aus der großflächigen Uferzone heraus leuchten die Büschel von Caltha palustris L. mit der Sonne um die Wette .
Kıyıdaki Caltha palustris demetleri, güneş ışığı ile birlikte iddialı bir şekilde parlıyordu.
Kıyıdaki Caltha palustris demetleri, güneş ışığı ile birlikte iddialı bir şekilde parlıyordu.
Störche (Ciconia ciconia) stolzieren im Ufergras durch weiße riesige Schaum-Wellen aus Frühlingsknotenblumen (Leucojum aestivum).
Leylekler (Ciconia ciconia), sahildeki otlar üzerinde, Göl nergisi (Leucojum aestivum) bitkilerinin görüntülediği kocaman beyaz köpüklü dalgaları arasında geziniyorlardı.
Göl nergisi - Leucojum aestivum L.
Asphodeline lutea gedeiht auf den Steilufern des Sees.
Sarı çiriş - Asphodeline lutea - gölün dik kıyılarında daha iyi gelişir
Sarı çiriş - Asphodeline lutea - gölün dik kıyılarında daha iyi gelişir
Geven - Astragalus angustifolius subsp. pungens
Viele Taurus-Gipfel wie der "Dedegöl Dağları" haben Dichter und Sänger zu poetischen Zeilen verlockt. Was könnten uns diese Berge nicht alles interessantes über die wechselvolle Geschichte und vergangene Kulturen in dieser Landschaft erzählen?!
Şair ve ses sanatkârı, ''Dedegöl Dağları'' gibi birçok Toros zirvelerini eserlerinin şiirsel satırlarına konu yapmıştır. Bu dağların tarihi ve geçmiş kültürleri hakkında bu manzara bizlere kimbilir ilginç daha neler anlatabilir?!
Unser letztes Ziel war dieser lichte Eichenhain mit knorrigen Solitärbäumen, deren frischgrüner Blattaustrieb den ganzen Hang aufleuchten ließ.
Son varış noktamız, yaşlı ve budaklı ağaçlardan oluşan ve bir ışık ağacı olan Meşe (Quercus ) meşçeresi idi. Ağaçlar, genç sürgünlerindeki yeni yeşil yapraklanmaları ile tüm yamaçta parlak bir görüntü bırakmıştı.
Mavi veremotu - Orobanche caesia
Sarı boznuygelincik - Glaucium flavum
Kırbaç sırımı - Scutellaria orientalis subsp. pinnatifida
Çok sevdiğim bu mavi saatte,gün gitmesin , gece gelmesin. Keza ben de gitmek istemiyorum ama, sadece zamanı durdurmak........ . . . . . .